Bodrum ve 4reasons Hotel!

Bu sene işlerimim yoğun olması sebebiyle kısa tatiller yaparak yaz tatilimi yapabiliyorum. Şunu düşündüm: Türkiye gibi bir yer varken yazın yurtdışına gitmek gerçekten yazık.
Bu sene işlerimim yoğun olması sebebiyle kısa tatiller yaparak yaz tatilimi yapabiliyorum. Şunu düşündüm: Türkiye gibi bir yer varken yazın yurtdışına gitmek gerçekten yazık. Türkiye bir yaz cenneti. İspanya, Yunanistan sırf hizmet sebebiyle zengin turist çekerken biz halen “herşey dahil” denen bir pazarlama faciası modeli ile ucuz turist çekiyoruz. Dünyanın bir çok yerini gezmiş bir kişi olarak bana göre en büyük fark, ülkemizde eğlence anlamında otelin dışında bir hayat olmaması,. Bugün Antalya, Bodrum, Fethiye’de otelin dışında gezip görebileceğiniz güzel hoş cafeler, şık dükkanlar, İstanbul’daki gibi ambiyansli restoran ve gece klüpleri yok.

Otellerde hizmet ve servis yok. Ülkemizde iyi hizmet veren otel sayısı o kadar az ki. Bu nedenle iyi örnekleri görünce hemen sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bodrumdaki ilk gecemizde Maça Kızı’na akşam yemeğine gittik.. Mükemmel bir yer. Dünyada buna benzer kaç yer vardır. Bodrumda servis büyük sorun. Mandal gibi beş yıldızlı bir restoranda ayran yerine süt getiriyorlar! 30 dakika beklettikten sonra hizmet bir felaket.

Şunu öğrenmeliyiz: siz istediğiniz kadar mükemmel otel yapın,. hizmet olmadan turist gelmez. Antalya’da bir çok otel bu durumda. Devasa beş yıldızlı oteller, hizmet yok, herşey kalitesiz.

Bu sene eşim tutturdu “Taner, ben Bodrum’a gitmek istiyorum” diye. Neyse bende kıramadım. Ama nereye gidecektik. Ben büyük otel sevmem. Her otelde kalamam. Aklına çocukluk arkadaşının butik oteli geldi “ 4reasonshotel” . Şaka gibi, gerçektende ismi koyarken biraz da espri katarak bu ismi bulmuşlar. Yer : Yalıkavak. Bu oteli buldum ya, artık Bodrum’a gelebilirim. 4reasons ne mi ? “Serenity , Design, Quality,Attitude” – “ Huzur, Dizayn, Kalite ve Tavır”.. Mükemmel bir isim, mükemmel bir fikir. Ama önemli olan hizmet nasıl?

Otele vardığınızda bildiğiniz klasik resepsiyon yok. Bir bölüm ayırmışlar, çok güzel döşenmiş, sanki bir evin şık köşesi gibi. İçeriye girince içimi bir huzur kapladı.
Otel müdürü Umut ve Deniz bizi karşıladılar. Umut’un o kadar etkileyici bir sesi varki, yol tarifi alırken keşke böyle sesim olsaydı dedim. Otelin sahibi Ali “ Ümit’in sesi o kadar güzel ki, çoğu müşteri onun sesinden etkilenip geliyorlar” diyor. Resepsiyonda biziçok pozitif ve sürekli gülümseyen bir yüzle Deniz karşıladı. Bavulumuz hemen odamıza götürüldü.

Odamız hHemen havuzun yanındaydı.20 odası olan butik bir otel. Manzara süper, Yalıkavak ve denizi görebiliyorsunuz. Yeşillikler içinde.

Otelde sürekli müzik var. Hepsi otel sahipleri tarafından sıralanmış hangi saatte ne çalanacağını planlanmış. Avludan geçip odamıza geçtik.

Odalar harika, çok zevkli döşenmiş, detaylara çok önem verilmiş. En önemlisi ferah olması..Perdeler, ışıklandırma, yatak, duvardaki resimler, banyo, hepsi tek tek özenle seçilmiş. O kadar konforlu döşenmiş ki, odanızdan çıkmak istemiyorsunuz. Odalar lüks değil ! ama amacına uygun..

Odadan çıkınca karşınıza havuz çıkıyor. Havuzun altında yoga , meditasyon , terapi için bir alan yapılmış. Havuzun yanındaki barın o kadar harika bir manzarası var ki. Her akşam muhakkak bir bardak kırmızı şarap ve mükemmel müzik eşliğinde bu ortamın keyfini çıkarıyordum. Garsonlar sanki ev sahibi. Sizi rahat ettirmek için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Hepsi güleryüzlü. Sizle sohbet edebiliyorlar. Havuzun kenarında dinlenme ve okuma salonu var. Bilardo masası, şömine ve başka bir bar. Tam keyif için. Havuzun yanında yine özel bir yer bulunuyor, yerde minderlerde oturup gazete veya kitap okuyabilir veya kestirebilirsiniz.

Bir akşam saat altıya doğru havuzda keyif yaparken, ünlü bir sanatçı ve eşi geldiler. Rixos’ta konserleri varmış. Kulak misafiri oldum aynen şunları söylüyorlardı “ Oh bee.. hayat varmış. Bu büyük otellerden sonra burası bir cennet..” Onlarda havuzda içki eşliğinde güneşin batışını seyrediyorlardı. Bu otelin yemekleride çok ünlü. Yeme şansımız olmadı ama kahvaltılar süperdi.

Ali Akın ve eşi uzun seneler Kanada’da yaşamışlar sonra aileden kalan bu oteli yıkıp butik otel haline getirmişler. Detaylar, dekorasyon, konfor , müşteri odaklı düşünce, bu oteli bir keyif yuvasına dönüştürüyor.

Bodrum’da dört gün kaldık. Hergün değişik bir kumsala gittik. Xuma, Kuumbeach, Maça Kızı ve Mandal. Maça kızında sadece akşam yemeği yedik. Balıkçı Sait’ede gitme imkanımız oldu. Maalesef medyanın şişirdiği yerler hemen dejenere olup ticari hale geliyorlar!

Bodrum bu kumsallar sayesinde bence çağ atlamış. Butik otelinizde kalın , sonra isteğiniz kumsala günübirlik gidin ve eğlenin. Böyle bir lüks nerede var ! Bu kalitede kumsallar dünyanın her yerinde bulunmuyor. Herşey müşterinin göz zevki için yapılmış. Ortam mükemmel , sürekli çalan müzik, deniz ve güneş ( hatta masaj) . Ne mi eksik ? Hizmet ve servis. Yemek kalitesi !

Xuma bence aralarında en iyi. Fiyat performans olarak , hafta sonları çok kalabalık oluyor diye şikayet ediliyor. O zaman Kuumbeach hem çok kalabalık değil, hem de servis ve deniz süper. Aralarında en çok kusur bulduğum Mandal. Sebebi ise burada oturan sakinler ve dışarıdan gelenler arasında sürekli bir gerginlik oluyor. Restoran kapasiteyi karşılayamıyor. Yemekler ve servis çok kötü. Paranızın karşılığında sefil oluyorsunuz.

Özetle, ben Bodrum’u tekrar keşfetmekten çok keyif aldım. Bu oteller ve plajlar iyi işletilse dünyanın jet sosteyetesine bile hizmet verebilir. Hep söylüyorum turizm de başarı, kaliteli hizmet ve servis ile olabilir. Sadece bina dikmekle olmuyor. Girişimcilik ve işletmecilik iki ayrı konsept. Bugün ülkemizde iş adamlarının öğrenmesi gereken en önemli konu; her girişimci işletmeci olmak zorunda değil. Bu işi bilen kişilere emanet etmeli. En güzel örnekler Moevenpick, Hillside Su, Swissotel. Yatırımcı ve işletmeci farklı kişiler. İşletmecilik uzmanlık ve vizyon gerektirir. Girişimcilik ise risk ve cesaret.

Bunu öğreneceğimiz zaman ülkemizde birçok müessese hak ettiği başarıyı elde edecek. Ülkemizin turizmi de bundan en büyük faydayı sağlayacak. Turizm yörelerinde aynı otel işletmeciliği gibi şehir işletmeciliği de işi bilen kişelere bırakılmalı. Oteller değil tatil yöreleri cazibe merkezlerine dönüştürülmeli.

Ali’yi ben tebrik ediyorum . 4 reasonshotel gibi bir konsepti yaratmış. İşin başında ve en ufak detayla bile ilgileniyorlar. Eleman seçimleri, elemanların oteli sahiplenmesi bu oteli benzersiz yapıyor. Hillside Fethiye, Hillside Su ‘dan sonra kendime üçüncü bir ev buldum ..4reasonshotel..

Sevgilerimlec
Taner Özdeş

Bu haftanın Tavsiye Yazısını okumak için http://www.tanerozdes.com/Nazim-Hikmet-ve-Sanat_a100.aspx

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

  • dummy0532 255 97 82

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara